Karbon Ayağını Denk Al

Karbon ayak izi insan türünün geleceğini riske atsa da ekonomisi pek şahane.

“Alacaksın vereceksin ekonomiye can vereceksin” sloganının üzerinden çok geçmeden karbon borsalarında gong sesi duyuldu. Biz tarla günü etkinliklerinde hangi bölgenin folklorik öğelerini sunsak diye düşünürken gelecekçi zihinler karbon tarımının etinden sütünden nemalanmaya başladı bile.

Mantık çok basit; komşu fabrikanın 100 birim karbon salınım hakkı var yılsonu elinde 30 birim hakkı kalmış, benim sahip olduğum 500 birim hakkım dolmuş. Ondan hak satın alıyorum. Çocukken oynadığımız ebeleme oyunundaki gibi “canım sende” felsefesi. Fazladan sahip olduğum sera gazı salınım hakkımı devrediyorum, hem de parası karşılığı. Yaprak kıpırdamayan ekonomiye can verecek gibi. Gaz kaçırmaca, eldeki gazları dağıtalım. Gün sonunda elden ele dolaşan gaz hop tekrar gezegene. Amaç sera gazı emisyonlarını azaltmak faydalı olur mu zaman gösterecek.

Karbon çiftçiliği meselesi yeni olmasa da dünya devletleri konuya daha ciddi yaklaşmaya başladı. Ben de her yeni icadı yazdığım gibi meseleyi de evirip çevirip komplonun arka bahçesi kıvamına getirip detayları yazdım.

KARBONUN SAĞI SOLU BELLİ DEĞİL

Karbon son yıllarda çok dengesiz. Karbon emisyonu, atmosfere yayılan karbondioksit gazının miktarına verilen isim. Normalde karbon her yerde havada, suda, toprağın içinde, yediklerimizde canlılığın kaynağı karbon. İnsanların, hayvanların solunumunda, bitkilerin fotosentezinde, toprağa karışan bitki ve hayvansal atıklarda. Tüm bunlar doğal karbon düzenini oluşturuyor, doğadaki doğal dengeyi koruyor. Doğal denge insanoğlunun iştahsızlığı sonucu bozuluyor. Tutulabilecekten daha fazla karbon salınımı gerçekleştiriliyor. Bu da ısınmaya sebep oluyor. Gezegenin her tarafı gaz kaçırıyor bir tarafı kapatıyorsun başka bir yerde sızıntı başlıyor.

Karbon sorununun nedenleri herkes tarafından biliniyor; fazla nüfus, yeşil alanların azalması, sanayileşme ve kontrolsüz sera gazlarındaki kontrolsüz artış.

AVRUPA BİRLİĞİ KARBON ÇİFTLİKLERİNİ DESTEKLİYOR

Avrupa Birliği karbon çiftliklerinin kurulabilmesi için finansal kaynak yaratıyor. Bu sayede sera gazı karbonu depolamayı, biyoçeşitliliği artırmayı hedefliyor. Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat, yerel üretimin desteklenmesi stratejilerinden sonra şimdi de karbon tarımı için kolları sıvadı. Karbon kredisi, karbon kooperatifleri yeniçağın karbon ekonomisinin bir parçası. Avustralya gibi gelişmiş ülkelerde “karbon tarım girişimleri” kurulup karbon dengelenmeye, azaltılmaya ve karbon azaltımı için finansal kaynak yaratılmaya çalışılıyor.

Canlılığın temeli karbon, DNA’mıza kadar her şeyin temeli olan karbonu; İngiliz Kimyager Nevil Sidwick, “şimdiye kadar karbonun yarım milyonun üzerinde bileşiği ayrılmış ve tanımlanmıştır. Ama bu bile karbonun faydaları hakkında çok az ipucu verir” şeklinde anlatmıştır. Bilim insanlarına göre “karbon olmasaydı dünyada yaşam olmazdı”.

YAŞAMIN KAYNAĞI KARBON

Besinlerin temeli de karbon; bitkiler fotosentez yoluyla karbondioksit alıp besinlerini üretirken insanlara da nefes üretiyorlar. Yaşamın kaynağı karbon döngüsü, milyonlarca yıldır bu döngüsel düzen çeşitli paydaşlarla devri – daim ediyor. Bu düzen gezegene giren ısının dışarı çıkan ısıdan daha az olmasını sağlıyor. Karbon bileşiği olan karbondioksit dünyanın çevresinin koruyucusu, kalkanı. İşte buna sera etkisi deniliyor. Nasıl ki seralar uygun ortamda içerisinde yetişen ürünleri korur karbondioksitte dünyayı koruyor. Dünyadaki karbondioksit artınca, küresel ısınma ortaya çıktı. Karbondioksit oranı azalırsa bu seferde buzul çağı geri döner.

Karbon çiftlikleri gezegendeki fazla karbonu tutmak ve inorganik karbona dönüştürme esasıyla çalışıyor. Esasen yeni bir bilgi olmamakla beraber iklim krizi ile birlikte başvurulan çözümlerden biri haline geldi. Bölgelerin iklim özelliklerine göre planlanmış karbon çiftlikleri Türk tarımın olduğu kadar insan türünün geleceği için de oldukça önemli.

ALİ BABANIN KARBON ÇİFTLİĞİ

Karbon borsası, karbon bankacılığı, karbon takasları New York borsasına can katacak gibi. Metaverse’yi daha yeni sindirmişken Ali Babanın karbon çiftlikleri metaverse’nin parlayan yıldızı mı olacak. Karbon çiftlikleri blockchain sistemi ile izlenebilirliğini sağlıyor. Gerçek hayattaki karbon çiftlikleri simule edilip metaverse evreninin Cennet vatanlarına da mutluluk vadediyor. Gerçek karbon çiftliğini kurmadan metaverse evreninde kurulu çiftliklerde tüm süreçler, yöntemler, uygulamalar test edilebiliyor. Hükümetlerin eğitim sistemine Kore’de girdi. Geçtiğimiz günlerde Kore hükümeti yeni tarım anlayışı ve uygulamalarını Z kuşağına anlatmak üzere bir oyunu piyasaya sürdü. Tigem ile Anadolu’yu yeşertmek vizyonunun 100 yıl sonraki versiyonunun adı “Ali Babanın Karbon Çiftliği” olabilir mi ne dersiniz.

KARBON GÖÇLERİ

İklim kaynaklı göçlerin üzerinden 100 yıl geçmeden kıtlık kaynaklı göçler ağzımızın tadını kaçırdı. İklim krizi ortalığı kasıp kavuruyor. İklim krizinin içerisindeki şeytani sırlar birçok bölgede tarımın yapılamayacağını gösteriyor. Birçok başkent suya gömülecek. Tam bu noktada göçler yeniden başlıyor. Yeni göçün adı “karbon göçleri”. Yoksul ülkelerin yüksek karbon ayak izi sahibi gençleri yola çıktı bile. Yüksek karbon dezavantajlı bireylerin, yoksulların geleceğini çalıyor, onların işe girmesini, mutlu bir geleceğe sahip olmalarını engelliyor. Onun için aklı başında zihinler karbon ayak izini azaltmış ülkelerin yolunu tutuyor. Sadece insanlar mı karbon ayak izi yüksek üretimli sanayi de göç yolunda. Zenginlerin fabrikaları miski amber gaz, bal dök yala. Gelişmekte ülkelerin sanayisi sera gazı salınımı koyver gitsin, zira zenginler çok zengin bir çırpıda vazgeçiyor sera gazı salınımında biz yoksul ülkelerde mümkün mü? Daha yolun başındayız. Binecek araba, satacak sanayi ürünü üretmemiz lazım. Karbon sorunu yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal çıkmazında.

KARBON HARİTASI

Ülkeler coğrafi, fiziksel haritalarının yanına şimdi de karbon haritalarını ekliyor. Yeni karbon haritalarına göre krediler, yaşam eğriler, kira düzeyi, okul kalitesi gibi pek çok sosyal konu belirlenecek. Karbon ayak izi yüksek alanlarda kötü okullar hizmet verecek. Yeniçağın gettoları karbon ayak izi yüksek yerler, oralar fırsat eşitsizlikleriyle dolu. Karbon ayak izine göre muamele hukuk sistemine girdi girecek. Karbon ölçer cihazların vücut altına yerleştirildiği günler yakında. Sinyal verdiğinde hassas bölgelere erişim kısıtlanacak. Karbon ayak izini düşürmek yeni ekonominin parçası. Elektrikli araca binmek, karbon ayak izi düşük tekstil kullanmak soyluluk göstergesi.

KARBON AYAK İZİ ETİKETLERİ

Market raflarındaki her ürüne karbon ayak izi bilgileri ibaresi konulmaya hazırlanıyor. O ürünün yaşam yolculuğunda doğaya ne kadar zarar verdi. Kaç ağaç kesildi, kaç ton su kullanıldı, ne kadar sera gazı emisyonu yarattı hepsi bu etikette yer alacak. Aynı etikette bu ürünü yemek istiyorsan 3 gün işe yürüyerek git, duş almayı ertele, daha az meyve suyu tüket gibi eğlenceli öneriler de yer alacak.

KARBON SANA BOYNUM KILDAN İNCE

Sadece işletme sahipleri değil gezegende soluyan herkes sera gazı emisyonlarının azaltılması konusunda sorumluluk almalı. Rızasıyla olmasa bile yasal düzenlemelerle herkesin sürece katkı sunması sağlanmalı. Nasıl ki insan öldürmenin bir cezası var ağaç kesmenin, karbon ayak izi yüksek telefon kullanmanın, bilgisayarda fazla çalışmanın, fazla çöp üretmenin de bir bedeli olacak. Aldığımız her nefes, attığımız her adım “karbon nüfus cüzdanına” günlük işlenecek. Yılsonu karbon karneniz alındığında cezalar, önleyici destekler uygulamaya konulacak. Yerel üretimi desteklemek istemiyorum, ithal muz yiyeceğim demek lojistik kaynaklı karbon vergisini ödemeye razı olmak demek. Tüm bunlar komplonun bir parçası gibi gözükse de çok yakında, sera gazı emisyonlarını düşürme planının bir parçası. Balkonda domates üretiyorum romantizminin içme suyuna olumsuz etkisi kuşkusuz karbon politikalarının konusuna girecek. Peyzaj, evde bitki besleme, hobi bahçelerinde çiftçilik oynama gibi ortak kaynak kullanımı gerektiren durumlar da politikalar gereği mercek altına alınacak. Param var onlarca dönüm araziyi çim yapar, sabahtan akşama bahçe sularım devri kapanıyor gibi.

KOMPLONUN ARKA BAHÇESİ KARBON

Karbon ayak izi 86 bin 400 saniye olan bir gün boyunca tik tak işliyor. Kamu hizmetlerinin karbon ayak izine oranı %12, doğalgaz petrol ve kömürün %15, elektrik %12, Tatil uçuşları %6, tatilin kendisi %14, özel araç %10, yiyecek içecek %5 oranında etki ediyor. Gün boyu verilecek doğru kararlarla bu oran yarıdan fazla düşürülebiliyor. Karbon ayak izine bakarak insanları tanımlayabileceğiz. Çeşitli sosyal kulüplere üye olmak, restorana kabul edilmek, karbon ayak izimize bağlı olacak.

KARBON AYAK İZİNİ AZALTMAK MÜMKÜN MÜ?

Sık sık uçakla tatile gitmek, ısınmak için doğalgazı sonuna kadar açmak, evine güneş enerji sistemi taktırmamak bunlar ceza hanesine yazılırken; çocuğunu güneş enerji sistemi olan okula göndermek, işe toplu taşımla gitmek, yerel ürünleri tercih etmek, “getir götürden” sipariş vereceğine yürüyerek mahalle bakkalından alışveriş yapmak işte bunlar alkışlanası hareketler.

Ezcümle; insan türü iklim krizini tam anladım derken, karbonun başına böyle çoraplar örebileceğinin farkında mıydı dersiniz. Geleceğin aklı karışık; insan türünü korkutmak için her fırsatı kullanıyor.

“Korku akıl katilidir” diyen Dune haklı mıydı acaba. İnsanlık şimdi de karbon korkusuna el pençe.

Benzer İçerikler

YAŞAMI ONARAN TARIM – 4

YAŞAMI ONARAN TARIM – 3

YAŞAMI ONARAN TARIM – 2

YAŞAMI ONARAN TARIM – 1 –

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir